Gün İçinde İhlal Edilme İhtimaliyle Karşılaştığımız Anayasal Haklarımız Nelerdir?

Hukuk sistemimizin en yüksek düzenlemesi olan Anayasamızda uyulması gereken temel hak ve hürriyetlerimiz gruplandırılarak düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasamız, asla sınırlandırılamayacak olanlar ve olağanüstü hallerde düzenleme konusu olabilecek temel hak ve hürriyetlerimiz hakkında rehber olmaktadır. Öncelikle en temel haklarımız olan, var olması ya da tarafımızca kullanılması için herhangi bir müdahale ya da düzenlemeye ihtiyaç duymayan kişi hak ve hürriyetlerimizden birkaçını Anayasamızda sayılan şekilde sıralayacak olursak; bu haklarımız: Yaşama hakkı, kişi dokunulmazlığı, kişi hürriyeti ve güvenliği, özel hayatın gizliliği ve korunması, yerleşme ve seyahat hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve kanaat, hak arama hürriyeti…

Günlük hayatta sıkça ihlal edilmeyle karşı karşıya kalan anayasal haklarımız nelerdir?

Örneğin kişinin kendisi ya da bir yakını tutuklandığında bilmesi gereken hakları nelerdir ya da en basit bir üst aramasında veyahut caddede yürürken bir kimlik sorgulaması sırasında hangi hallerde anayasaya aykırılık söz konusu olacaktır, bunlara bakacağız. İlk olarak gün içinde arabayla yolda giderken bir polis çevirmesi ile karşılaşıldığında polisler tarafından söz konusu kişi için özel bir yakalama ya da arama kararı yokken en fazla yapılabilecek işlemler şunlardır: Polis tarafından durdurulan kişilere kabaca üst araması yapılabilir, araçlarının görünen yerlerine bakılabilir ancak daha fazlası yapılamaz, örneğin elbiselerin çıkarılması istenemez, dışardan bakıldığında içerisinin görünmediği yerlerin açılıp bakılmasını istenilemez, fakat bu sınırların aşılarak aramaların yapılması durumunda anayasal haklar olan özel hayatın gizliliği ve korunması, kişi dokunulmazlığı, seyahat hürriyeti gibi olağanüstü hallerde ohal cumhurbaşkanlığı kararı ile sınırlama dışında hiçbir şekilde sınırlanamayan haklara müdahale anlamına gelecektir. Yani herhangi bir polis çevirmesi ile karşılaşıldığında kaba üst araması ve aracın görünen yerlerine bakılması dışında daha ayrıntılı aramalar yapılmamasını istemek her Türk vatandaşının anayasal bir hakkıdır. Günlük yaşamda karşılaşılan anayasal bir hakkın ihlali olabilecek bir durum da AVM’lere girerken yapılan üst ve eşya aramalarıdır. AVM’lere girilirken mevzuatın öngördüğü sınırlar içinde üst araması güvenlik görevlilerince teknik araçlar kullanılarak yapılabilir.

Ancak güvenlik görevlilerinin kabaca üst araması yapma yetkisi yoktur.  Kolluk görevlileri ise ancak yasal sınırlar içinde elle kabaca arama yapabilir ancak burada da elbiselerin çıkarılması istenemez ve özel sebepler gerektirmedikçe eşyalara el konulamaz. Söz konusu durumların güvenlik görevlilerince yapılması anayasa aykırılık anlamına gelecektir. Ayrıca anayasal hak olan özel hayatın gizliliği ve korunması hakkının ihlali ortaya çıkacaktır. Yine gün içinde sosyal medya hesaplarımız ile gündemi ve politikayı takip ederken yapılan herhangi bir paylaşıma yorum yaparken, bu paylaşımı beğenirken ya da alıntılarken düşünce ve kanaat hürriyeti hakkımız hiçbir şekilde sınırlandırılamaz, ayrıca hiç kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, bu düşünceleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Ancak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ise anayasanın ve diğer mevzuatın tanıdığı yasal sınırlar içinde kullanılabilir. Yani sosyal medya hesabımız aracılığıyla denk geldiğimiz herhangi bir paylaşımı beğenirken ya da yorum yaparken herhangi bir bireye tanınan özgürlüklerin ihlal edilmemesine, yasal sınırların aşılmamasına dikkat edilmelidir. Zira bu sınırların aşılması durumunda Türk Ceza Kanunu’na aykırılık sebebiyle suç meydana gelebilir. Bu sınırların aşılması yalnızca yorum yapma, paylaşımı beğenme şeklinde değil, aynı paylaşımı alıntılayarak kişinin kendi anasayfasında yayımlama durumunda da söz konusu olur. Yani paylaşıma doğrudan tepki vermek yerine aynı paylaşımın kişi tarafından desteklendiğini gösterir haller de anayasada sayılan sınırlama sebeplerinin içine giriyorsa suç soruşturması ve kovuşturmasına uğranılmasına sebep olabilir.

Anayasada sayılan düşünceyi açıklama ve yayma hakkımızı kullanabileceğimiz sınırlar nelerdir?

Bunlar millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıdır. Düşüncelerimizi açıklarken ve bunları yayarken bizzat Anayasada sayılan bu sınırlandırılmalara uyulması gerekmektedir aksi takdirde adli işlemler aracılığıyla hesap verilmesi ve ortaya çıkan zararların tazmin edilmesi gündeme gelebilir. Yine değinilmesinde fayda olan diğer bir konu ise şehirler arası yolculuk sırasında yapılan kimlik kontrolünün yasallığı ve sınırları konusudur. İdari kolluk yetkilileri sosyal yaşamda suç şüphesi ile karşılaştıkları zamanlarda önleyici tedbir olarak bazı işlemler yapabilmektedir. Bu hale şehirler arası yolculuk yaparken kimlik bilgilerimizin istenmesi de dahildir. Yani polisin bu tedbiri uygulaması mevzuata uygundur. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’da da suçun önlenmesini sağlamak, kaçan faillerin yakalanması veya kabahat işleyen kişinin kimlik tespitini sağlamak, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı olan kişilerin tespitini sağlamak amacıyla ve ayrıca kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabileceği düzenlenmektedir. Bu durum başka hallerde de karşımıza çıkabilmektedir.

Örneğin yolda yürürken kimlik bilgilerinin sorulması da bu yasal sınırlar içinde dahildir. Ancak unutulmamalıdır ki bu durum Polis ve Salahiyet Kanunu’na göre de durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Aksi takdirde kişi haklarının sebepsiz sınırlandırılması söz konusu olacaktır. Ayrıca aynı kanuna göre polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Yani kimlik kontrolü sırasında işlemin sebebi hakkında polis bilgi vermese bile işlemin sebebi sorularak bilgi edinilebilir. Bu vatandaşın en doğal hakkıdır. Ayrıca kolluk birimleri suç ve ceza ile ilgili durumlarda da kişilere tanınan haklara aykırı davranışlarda bulunamaz, örneğin tutuklanması gereken kişiye tutuklama sebebi derhal bildirilmeli, isnat edilen suç hakkında bilgi verilmeli ve susma hakkı hatırlatılmalıdır, ayrıca kişi kendisini veya kanunda sayılan yakınları hakkında suçlayıcı beyanda bulunulmaya da zorlanılmamalıdır.